7 Ocak 2009 Çarşamba

sen gibi

herşey sen gibi gelmeye başlayınca, nefes almak zor gelmeye başlar insana.nereye baksa karşısında sen varsındır, herşeyde seni görür seni bulur. kaçmak ister seni bulduğu heryerden herşeyden. seninle yaşamak istediklerini başkasıyla yaşamak istemez, ama bilirki nereye gitse ne yaparsa yapsın herşey sen gibi gelecektir ona. çünkü o sana sırılsıklam aşıktır, onun için başka birisi senin gibi olmayacaktır ama senden bir parça bulduğu an ondan kaçmaya da başlayacakdır. çünkü onu başkasında görmek istemeycekdir.
hayat seni neden ona vermiyordur. haketmediğinden dolayımı yoksa başka bişeylerdenmi? senin sevdiğin gibi neden o seni sevmiyordur, sevemiyordur ? sorunsallar çıkmaya başlar o an. karışık olan kafan daha da karışmaya başlar. çıkamazsın sorular, sorunlar içinden. kısılıp kalırsın bir kapana. hayatın kötüye gider onsuz nefes alamazsın, bırakırsın hayatında zevk alarak yapmaya başladığın herşeyi bırakırsın bir kenara. arkdaşlarınla oturup iki lafın belini kıramaz hale gelirsin, bir bara gidip garson bi bira diyemezsin. herşey zor gelir onsuz. kendini yanlız, tek başına hissedersin. bu öyle bir hissiyattırki kendi kendini yanlızlığa itersin, hayattındaki tüm insanları, varlıkları geç tüm herşeyi atarsın bi kenara ve karanlık başlar senin için. ve depresyon belirtileri, paranoya...
kurtulmak istersin artık ondan ama nasıl yapacağını bilemezsin. sebebi çok bellidir heryerde, herşeyde o vardır. herkes, herşey, heryer o gibidir, başka bir şey gibi değil. haytında paranoyalar başlayıp, depresyona girdiğini anlarsın biraz cesaret toplar destek alayım der doktora gidersin. saatlerce anlatırsın tüm bunları tanımadığın birisine dinler seni tavsiyelerde bulunur, ilaçlar verir sana. içinde az da olsa bir düzelme kurtulma umudu vardır ta ki o ilaçlarda bile onu görene kadar. ona o kadar bağlanmışsıdırki o ilaçlara bağlı olduğun gibi ikisinide bırakamazsın ömür boyu ne yaparsan yap ve hayat yaşamak zor gelir sana onu tanımadan önceki hayatın yoktur artık. artık o vardır sen yoksundur sen ona bağımlı yaşayan bir varlık haline gelmiş ve onunla birlikte mutlu olacağın günleri hayal edip mutlu olacağın zamanların vardır az da olsa yada onsuz geçen her dakikaya lanet edip ölümü bekleyeceğin gün. hayat senin için bu kadar basit ve çekilmez haldedir ne yapmaya çalışsan da çıkamayacağın bir paradoksun içine girmiş bir umutla birşeyler yaparken onu mutlu etmek için, kendi hayatını ikinci plana atmış bir vaziyette olacakları beklerken bulursun kendini.